5 Nisan 2009 Pazar

Hoşgeldin OBAMA


Çankaya Köşkü’nün yeni genel sekreteri Mustafa İsen’in gazeteciler için özenle donattığı basın odası bu sabah her zamankinden daha yoğun bir telaşa sahne. Bir yandan kahvaltı yapan arkadaşlarım, bir yandan da gazetecileri tararcasına okuyor. Yeşim’in bacakları daha çok titriyor. “Çok karizma bu adam. Çok hoş” diyor Meltem, gazetelerdeki Obama haberlerini okurken. Çankaya Köşkü her zamankinden temiz. Yıllardır, “Birisi aşağıya düşecek” deyip, köşk yetkililerine yaptığımız uyarılar şimdi sonuç vermiş, telefonlarımızı ve kartlarımızı alırken düşecek gibi olduğumuz merdiven boşluğu ya da beton boşluk, tahtayla kapatılmış. Şimdi, güneş de doğdu. Hepimiz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başkan Obama onuruna düzenleyeceği resmi karşılama törenine hazırız.

Gazeteciler için onca düzenleme yapılınca ben de Başkan Obama’yı Anıtkabir’de izlemeye gidemedim. Ama ordaki gazeteci arkadaşlarımdan güzel telefonlar alıyorum: “Hilal, bu adam başkan falan değil. Hepimiz enerji ve umut doluyuz”…

Gazetelerde, Başkan Obama’nın bir günlük Ankara ziyareti ile ilgili onlarca başlık var. Hepimiz Türkçe düşkünüyüz ama bugün favori başlığımız “Welcome Mr. President (Hoşgeldin Başkan)” diyen Hürriyet oldu. Tüm dünyada umudun ve değişimin sembolü haline gelen Başkan Obama için İngilizce bir başlık jesti hiç de fazla değil. Değil, di mi..! Şimdilik bu kadar. Çankaya Köşkü’nde ve Ankara’daki Obama havasını izlemeye ve koklamaya ve tabii ki paylaşmaya devam edeceğiz.

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...