5 Şubat 2011 Cumartesi

Merhaba Arkadaşlar......


Riccardone Ankara'da, photo: Altan Burgucu 
Merhaba Arkadaşlarrrr... yayyyy,,,, işte yeniden karşınızdayım... Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur....

Şunun surasında bir aydır yazmıyorum ama sanki yüzyıllar geçti üstünden. Buluşalım, kavuşalım, sarılalım. Böylesi aralar olsun varsın, ama çok uzamasın.. evet çok uzamasın... Ama çok ciddi nedenim var: Yepyeni birşey oldu. Hem tanıdık, hem yepyeni. Yok aşk değil, ondan da öte... Ötesi var mı? Var evet... Yuh deve,, yok, yok... ! Ciddi ciddi televizyonculuk işine girdim. Gerisi mi,,, yaa! Bekleyeceksiniz...  Şöyle bir yüzmeye başlayayım, sonra konuşuruz bu konuyu...

Blog yazıma giriş cümlemi Amerika’nın yeni Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin Ankara’ya ayak bastığı anda kullandığı sözcüklerden çaldım. 30 yılın öncesi Ankara’yı, Türkiye’yi bilen bu deneyimli büyükelçi, kendini sevdirmek için vurdu Türkçe’nin gözüne gözüne... Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur...

Yok ben 30 yıl önce tanıdığım insanlarla yeniden karşılaşmak istemiyorum. Lost gibi olmasın hayat. Hep yenilensin.!

Sözü dağıtmıyorum. Riccardone’ye geliyorum. Muhalefetin direnişine takıldığından 5 ay gecikmeli olarak geldi Ankara’ya. Adımını atar atmaz, ciddi işlere daldı. Yalan tabii ki... İki gün sonra onunla Renewa’da yeniden karşılaştık. Kısa şortuyla, spor salonunda sevimli sevimli dolaştı. Ben de en yalaka halimle “Arada, beraber spor yapalım” teklifi bile götürdüm ona. Sırf onunla yakınlaşmak için yaptıklarım, dünya yakışıklısı spor hocalarımı şaşkına çevirmiş olsa da, “Boru mu, Amerikan Büyükelçisi” deyip, bildiğimi okudum... Neyse, burda asıl mesajımı sizi sporla barıştırmak adına veriyorum: Spor güzel şey arkadaşlar. Elin Amerikalısı yapıyorsa, siz de ihmal etmeyin. Bak, Ankara’ya ayak basar basmaz, spor klubüne üye oluyor arkadaş. Evet, sizin dolarlarınız olmayabilir ama liranız var. O da değerli. Biriktirin, spora yatırın... !

İtalyan asıllı Riçardone’nin (okunuşunu da yazdım sizin için), Mısır’da da büyükelçilik yaptığını bilin. Yapacağını yapmış. Muhalefetin demokrasi isteklerine kulak tıkamakla suçlanmış sonra, yönetime yakın davranmakla itham edilmiş. Şimdi, Mısır yönetimi ne halde bir bakın. Amerika’ya bir bakın. Aynen Obama’nın dediği gibi işte: Change will take time...

Daha da bir mesaimiz olmadı Riçardone’yle. Ankara’ya ısınmaya çalışıyor. Onu Türkiye’ye sevdirmek için dev gibi bir ekip çalışıyor. Bakalım sevecek miyiz,,, Time will teach...  : ))

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...