7 Nisan 2009 Salı

Doğu-Batı

Obama gelmeseydi ben de gelmeyecektim tabii ki. Ama İstanbul bugün sadece Obama’yı ağırlamakla kalmıyor bir de Türkiye ile İspanya’nın ortak girişimiyle düzenlenen Medeniyetler İttifakı 2. Forumuna evsahipliği yapıyor. Çırağan Sarayı ne güzelsin sen! Sayıları neredeyse bin 500’ü bulan yerli ve yabancı gazeteciye Boğaz manzarasında sıcacık çalışma olanağı sunuyorsun. Boğaz havasını alan gazetecilerin motivasyonunu varın, siz düşünün.

Obama ‘nın Ankara’da sözünü ettiği Türkiye ile Amerika arasında kurulacak yeni ‘model ortaklık’ın ne anlama geldiğini ‘perde arkası’ düşkünü gazeteci arkadaşlarımla ben araştırıp soruştururken, bulduğumuz Türk ve Amerikalı diplomatları sorgularken, bir yandan da yabancı gazetecilere Obama’nın Türkiye ziyaretini anlatıyoruz. Finlandiya’dan bir gazeteci kolumdan tutup “Obama, Türkiye için Batılı ulus diyor, sizin için bunun anlamı nedir” diye sorduğunda ilk yanıtım “Anlamı büyük. Türkiye’nin doğusu, batısı var ama tıpkı Obama’nın dediği gibi bir Türkiye var o da Batı değerleriyle yoğruluyor” oluyor. Batı değerleriyle yoğrulmak da ne demek? Çok mu karmaşık bir laf ettim. Uzun uzun, Fin gazeteciye anlattım ama işin özeti Obama’nın ziyareti yüzünden Türkiye’yi kıskandığını dünya aleme açıkça ilan eden Yunanistan’dan geliyor. Yunan gazeteci arkadaşım, sözümü kesip “Türkiye, Batılı ama kendine özgün Batılı. Kopya değil” diyor. Sonra bana da bir tavsiyesi oluyor, Boğaz manzarasında kahve içmeden önce: Lafı uzatma. Obama Türkiye’nin fotoğrafını amatörce ama en doğru şekilde çekti. Türkiye, Batılı bir ulus. Evet, uzatmıyorum. Türkiye, Batılı bir ulus diyorum. Boğaz’a bakıyorum ve çalışmaya devam ediyorum.

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...