22 Nisan 2012 Pazar

Abiniz Barzani konuşuyor


“Ben PKK'nın lideri değilim ki, onlara 'silah bırakın' diyeyim. Bırakmaları gerekir elbet. Zaten, savaşla hiçbir işin çözülemeyeceğini herkes anladı. Herkesin barışçıl politika izlemesi gerekir. Ama diyelim PKK, savaşı tercih etti; onları Kuzey Irak'ta yaşatmam...”

Bakın şu konuşana....
Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi'nin Başkanı Mesut Barzani. Nam-ı diğer; Kak Mesut. Abi Mesut yani.... (Burdaki Kak, Kürtçe abi anlamına geliyor)

Çok yakınındayım. Tamam Ankara'ya gelmiş, yakın olmayıp da ne yapacağım ama inanamıyorum. Bana hiç inandırıcı gelmiyor. Beni bu kadar güvensiz yapan nedir? Bu arkadaşın PKK'yla olan bağı mı, olmayan bağı mı ? Yıllardır dökülen kan, gözyaşı mı? Bu üst perdeden konuşmaların hepsi hikaye mi? Eğer gerçek bir irade olursa çözülüp, gider mi terör sorunu? Gerçek irade dediğiniz, abi Mesut'ta mı var?

Neden olmasın? Haydi iyimser olalım. Baksana neler değişti, değişiyor. Hepimiz barışçıl politikaların arkasındayız. Ama ne zaman barış adına bir adım atılsa, birileri suyu bulandırıyor. “Yine aynı düşman” hayalkırıklıklarını yaşıyoruz. Milletçe kan ağlıyoruz. Tüm umutlarımız kesiliyor. Yaşama yeniden sarılmak için bir yerlerden mutluluk buluyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Sonra yine hep o salak kısırdöngü. Yalan, yalan, yalan.. Hayat, yalan...

İyi de düşman kim? Barzani mi ? Aslında onun da çok ezik, üzgün, kırgın olduğunu gözlerinden okumak mümkün. Bildiğin bıkkınlık var adamda. Ağzından çıkanı o da anlamakta zorlanıyor çoğu zaman. Düzgün çevir şunu sayın bay çevirmen...

Abi Barzani Başbakan Tayyip Erdoğan'la, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le konuştu yetmedi demek ki, bir de benim gibi olayın özünü, sözünü çözmeye çalışan zavallı gazetecilerle biraraya geldi. Biraraya geldik de ne oldu? Anladık mı olayın özünü, sözünü. Bu arkadaşın PKK'yla bağının olmadığına inansak, sorunlar bitecek mi? İşte böyle saçma bir kısırdöngü bu terör işi. Enerjimizi sömürüyor, beynimizi kemiriyor. Belli ki bu işin içinde sadece Türkiye, Irak yok. O da var, bu da var ama başka başka abiler var. Ve işte o abiler, terörün ekmeğini yiyor. Zehir zıkkım olsun, diyeceğim ama beddua kime yarar.

Barzani kendi hedefinin peşinde: Bağımsız Kürdistan. Bu konuda Şii Başbakan Maliki'yle anlaşamamış da, Türkiye'den destek bekliyormuş. Yok, daha neler? Diyelim oldu böyle bişey... yok daha neler, yok daha neler? Bölük, pörçük coğrafya kime mutluluk getirir ki üstadım... Benim burda hayal gücüm tükeniyor dostlar....

İyi de Barzani geldi, ne oldu? 9 yıllık Amerikan işgalinden kurtulan Irak'ın yine allak bullak olduğunu görüyoruz değil mi? Şii Başbakan Maliki, sünnilerin tepesinde. Kürtler, sünnilere destek çıkıyor ama ittifak kurmanın ülkedeki bölücülüğü artıracağını biliyor. Sonra Maliki, Türkiye'ye “içişlerimize karışmayın” diye esip, kükrüyor. Al sana bir “1 minute” vakası daha. Tayyip Erdoğan konuşuyor: “Biz, en zor zamanlarında Irak'ın yanındayız. Kem söz sahibine aittir”... Valla döveriz seni Maliki...

Bu yazdıklarımın “iyi de Barzani geldi, ne oldu?”sorusuna yanıt olmadığının hepimiz farkındayız değil mi arkadaşlar. Bişey olmadıysa, ne yapabilirim ki... Gelen gelsin, giden gitsin.. Bişey olmadı abi ya,,,, hiçbirşey olmadı.....

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...