18 Mayıs 2009 Pazartesi
Güzel Türkan Hocam
Siz ne güzel insandınız Türkan Hocam. Kocaman bir yüreğiniz, yıkılmaz bir inancınız, hayat dolu adımlarınız vardı. İnsanın sizi görünce kendine 'yürü, durma' diyesi gelirdi hep. İnsanın sizi dinleyince kendisine, ülkesine, ailesine, işine-gücüne daha çok sarılası gelirdi.
Eğitim muhabiri olduğum dönemde "Hilal, yazdığın her satır altın değerinde. Eğitim, geleceğimiz" diyen Türkan Hocam, nefesinin son dakikasına kadar hepimize hayat dersi verdi. Hayat güzeldi, zorluklarla doluylu ve başedilmesi gerekiyordu. Milyonlarca genç kızımıza yeni ufuklar açan, 'normallik ve eşitlik' için mücadele veren Türkan Hocam'ın da yakasına "Hocam, siz bir şöyle gelin, derin devletle bağınız var mı bir bakalım" diyen kötüler yapıştı ama tabii ki onun gücü bu kötüleri ezdi.
"Hoşçakal" demeyeceğim size güzel Türkan Hocam. Kansere yenik düşmüş olabilirsiniz ama sizin yenilmez gücünüz hep zihnimizde olacak. Güzel uyuyunuz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük
Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...
-
Bunu herkesin hissettiğine eminim artık. Herkes kendini bazen çok yalnız hissediyor. Hatta bırakılmış, unutulmuş. Sonra herkes yine de...
-
Güneşin sırtımıza yumuşak masajlar yaptığı bir Pazartesi öğle sonrasında Central Park’ta çimlerin üzerindeydik. New York’un kalbi gibi duran...
-
Ankara’da görmeyen kalmadı, kaldıysa da bir süre ağır mutsuzluk yaşayacak. Tabii, derin derin bakabiliyorsa gökyüzüne, kuşların sesinde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder