4 Haziran 2009 Perşembe

Benim DUCATI'm senin arabanı yer!


Arabalarla aram oldum olası limonidir. Hep çok çekici gelirler bana ama sanki en lüksü de olsa yavandırlar. Çekicilikleri, vitrin güzelleri gibi anında uçup gider. Ya motosikletler...Asil ve çılgın kadınlar, güçlü ve doğru erkekler gibidirler onlar. İnsana 'alıp başını gitmeleri', 'rüzgara karışmaları', 'özgürlükle-bağlanmak arasındaki ince çizgilerde gezinmeleri', 'koparınca tam koparmaları', 'sarılınca tam sarılmaları'....ve daha nice özel duyguları anımsatırlar.

İşte bu yüzden olacak ki, İtalya Büyükelçiliği'nin yeşilliklerle sarmalanmış bahçesinde sağlı sollu uzanan motosikletlerle, arabaları görünce gönlümü hemen motosikletlere kaptırdım. Sağda herkesin üzerinde fotoğraf çektirmek için yarıştığı Ferrari, benim için ne kadar da anlamsız göründü. Gözüm hemen dünyanın önde gelen motosikletleri arasında olan Ducati'lere kaydı. Ducati'lerle ilgilenen siyah takım elbiseli adam da anlamış olacakti ki benim ruh halimi "Sizin Ferrari'yle fotoğrafınızı çekelim" diye ikilemedi.

Diplomasiden sıkıldığım bir anda Ducati'yle ilgilenmek hiç de fena olmadı. Bundan böyle motosiklet yarışlarını daha bir bilinçli izleyeceğim kesin. Siyah takım elbiseli adam, tasarım ve yüksek performans bakımından Ferrari ile birlikte dünyanın en bilinen ve arzulanan makinelerinin başında Ducati motorlu taşıtlarının geldiğini söyledi. 1926'da kurulan Ducati, yarış pistlerinde geliştirdiği teknolojilerle eşsiz motor özelliklerine, yenilikçi tasarımlara, ileri mühendislik ve teknik mükemmeliyete sahip motosikletler üretiyor. Ducati, 18 yıldır yapılan Superbike'da 15marka ve 13 sürücü şampiyonluğu ile tüm diğer markaların toplam kazandığı birincilikten daha fazla birincilik kazanarak ulaşılması zor rekorlara imza atmış. 2008'deki dünya Superbike şampiyonu yine Ducati olmuş.

İtalyanlar da, Ankara'da diplomasiden sıkılmış olacaklar ki böyle araba ve motosikletleri dayadılar bahçeye tatil hazırlıkları yapıyorlar. Kaş-Kalkan hayranı büyükelçi Carlo Marsili de "Evet, tatile hazırız. Sen de Ducati'yle deneme sürüşlerine hazır ol" dedi bana. Hazırım, çoktan hazır...

Hiç yorum yok:

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...