26 Mart 2009 Perşembe

Hepimiz İtalyan'ız


Türkiye'nin 42 yaşındaki saygın dergisi Bilim ve Teknik, konu 'bilimin babalarından' sayılan Darwin'e gelince, hepinizin bildiği gibi sansüre uğradı. İçimiz kan ağladı, dünya aleme rezil olduk. Sansür sürecinde Türkiye kadar Avrupa da kötü bir sınav verdi. Sınavı alnının akıyla geçen ise yalnızca İtalya oldu. O yüzden "Hepimiz Darwin'iz" yerine, izninizle "Hepimiz İtalyan'ız" diyorum. Hatta "Tanrı, İtalya'yı korusun". İtalya'nın sansürün yakasına nasıl yapıştığını anlatmadan önce Bilim ve Teknik Dergisi'nin başına geleni kısaca hatırlayalım.

2009, UNESCO tarafından tüm dünyada doğumunun 200. yıldönümü nedeniyle 'Darwin yılı' ilan edilmişti. Evrim teorisi ile bilimde çığır açan bu bilim adamını, TÜBİTAK'ın çıkardığı Bilim ve Teknik Dergisi tabii ki es geçemeyecekti. Derginin genel yayın yönetmeni Çiğdem Atakuman da, tam bir bilim adamı gibi davranıp, Darwin'i kapak yapan bir dergi hazırlamıştı. Sonrasını okuduk da, okuduk. Okudukça çıldırdık. Atakuman'ın bu hazırlığı TÜBİTAK yönetim kurulunda hiç de beğenilmedi ve Darwin'li kapak tarihimizin kapkara sansürlerinden birine uğradı. Darwin'li dergi kapağını 'evrim teorisi, yaratılış inancıyla çelişiyor' diye kaldıran sansür zihniyeti, Atakuman'ı da görevinden aldı. Onca tepkinin, onca "Ayıptır, ayıp" çıkışının üstüne Darwin'li özel sayı hazırlığına girişen TÜBİTAK yönetimi, Atakuman'a yeniden "Buyur, genel yayın yönetmenliğine" dedi.

Türkiye'de sansür kıyameti koparken, Avrupa'dan konuya en yakın ilgi İtalya'dan geldi. İtalyan Senatosu Başkan Yardımcısı Senatör Emma Bonino, Darwin'e uygulanan sansür için "Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin temel kriterlerinden biri Olan basın Ve ifade özgürlüğü hakkının ihlali" dedi. Konuyu Avrupa Komisyonu'na, parlamentosuna taşıyan İtalya, tüm AB kurumlarının Türkiye'yi sorgulamasını istedi ama duyan kim. Ne yazık ki AB, AKP hükümetine sert çıkmayı göze alamadı. AKP-AB ilişkileri nasıl bir boyuta ulaşmıştı ki, Türkiye'de kıpırdayan her yaprağı gözetenler, bu kez garip bir sessizliğe bürünmüştü.

İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, AB kurumlarının aksine ülkesinin sansüre asla göz yummayacağını ve konunun takipçisi olacaklarını uzun uzun anlattı bana. İçimi rahatlatmak için. Bir de, "Tıpkı seninle içtiğim gibi Bilim-Teknik Dergisi'nin genel yayın yönetmeni Çiğdem Atakuman'la da samimi bir kahve içeceğim ve kendisine desteklerimi sunacağım" dedi. Ben bu satırları yazarken, kendini bilime adamış bir Türk ile bilimin arkasında sapasağlam duran bir İtalyan, "Darwin kahvesi" içiyor. Bana da, İslami çevrelerde "gavur icadı" denilen evrim teorisini, oturup onların gönülden benimsediği "yaratılış inancı"yla karşılaştırmak ya da analiz etmekten çok, "Hepimiz İtalyan'ız" demek düşüyor: "Hepimiz İtalyan'ız"

1 yorum:

rose paraksis dedi ki...

"Tanrı, İtalya'yı korusun". Sevdim ben bunu...

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...