3 Kasım 2009 Salı
Domuz gribi
Halkımızdaki bu Tayyip Erdoğan sevgisinin bugün başka bir kaynağını hissettim. Adam, devlete güvenmenin enayilik olduğunu çok iyi bilen kahvedeki Hüseyin Amca'nın içindeki ses sanki. Çıkıyor, car-car konuşuyor hem o iç ses. Diyor ki: Ben Sağlık Bakanı gibi düşünmüyorum. Eee nasıl düşünüyorsun. Tıpkı Hüseyin Amca gibi: "Ne biliyorsunuz aşının en iyi çözüm olduğunu. Kimseyi aşıya zorlayamazsınız. İsteyen yaptırır, isteyen yaptırmaz"
Oysa ki zavallı Sağlık Bakanı, Erdoğan'ın bu konuşmasından daha birkaç saat önce kameralar önünde domuz gribine karşı kendine aşı yaptırmış, halkı aşıya sevketmek için tüm sevecenliğini göstermişti. Ama adamcağız, şimdi televizyonlarda "Aslında, Sayın Başbakanımızla ben ayrı düşünmüyoruz. Söylediklerimizde fark yok" diye kıvranıp duruyor. Erdoğan tarafından ikiye katlanıp, beşe bölünmüş, yırtılarak çöpe atılmış zavallı karizmasının artık hiçbir ağırlığı kalmamış varlığı altında ezildikçe eziliyor.
Televizyonlarda "aşı iyi midir, kötü müdür" diye kapışan onca uzman sıfatlı doktorun tartışmasını dinlediğimiz yetmiyormuş gibi şimdi bir de Başbakan Erdoğan'la, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın yarattığı ikircikli durumun bulantısını yaşayacağız. İşte telefon çaldı ve benim "Aşı olmak çok riskli. Olmayacağım galiba ben" diyen pimpirikli bir arkadaşım arıyor. Ooooo, o da Erdoğan'ın saflarına katılmış: "Bak, adam ne diyor. Aşı olayında garanti yok. biz sana söylememiş miydik." Olmazsan, olma. Bana ne yaaa..Başımızda böyle başbakan, böyle sağlık bakanı olduktan sonra daha ne virüslerden ölür Türk milleti, domuz gribi ne ki.... !
Halkın gözünde puan kazanmak isteyen Erdoğan, ne yapıyor. Basıyor Sağlık Bakanı Akdağ'a fırçayı. Domuz gribi paniğindeki vatandaşı içten içe rahatlatıyor. "Ooooh...Oh, canımıza değsin. Saçma sapan konuşma sen, adam. Bak, başbakan ağzının payını verdi bir güzel" diye evlerinde Sağlık Bakanı'ndan öç alan insanlar, bakalım salgın yayıldıkça kimden öç alacaklar. İşte Türkiye'de insanlar böyle bir çırpıda, hayatlar da saniyesinde harcanıyor. Ne güzel de söylemiş büyükler: "Bozuk para gibi"...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük
Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...
-
Kız çocukları babalarından bahsederken sanki bir film kahramanından sözederler. O kahraman hırçın, korkunç, garip olabilir çoğu zama...
-
Türkiye’nin zencileri ve beyazları olmadı hiç. Kimse kimseye “senin rengin siyah” diye öfke beslemedi. Tüm çocuklar kardeşçe futbol oynadı s...
-
Simitçiye de sordum: Sen hangi sesi duyunca mutlu oluyorsun? “Her türlü günaydın bana hayat veriyor” dedi, kocaman gülümsedim. Onun sokağı...
1 yorum:
Bence AKP virüsü daha tehlikeli, domuz gribiymiş, kuş gribiymiş bunlar hikaye.... ayrıca ben de olmayacağım aşı.....
Yorum Gönder