21 Kasım 2009 Cumartesi

Beaujolais Nouveau


Fransa'nın centilmen büyükelçisi Bernard Emie, kulağıma eğilip de "Gençlik ve dostluğa içiyoruz" dediğinde ürpermedim değil. Kadehlerimizde 'Beaujolais Nouveau' doluydu ve gençliğimizin ihtişamıyla yepyeni bir dostluk yaratmaya hazırdık. Fransa'nın zaman zaman kendini kaybedip de Türkiye'nin AB üyeliğine kankası Alman Şansölye Merkel ile birlikte karşı çıkan cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'i, bu dostluğun gücü altında ezecektik. Damarlarımızda Beaujolais Nouveau dolaşırken, bunu gerçekten hissettik. Yalnız ben değil, Fransız büyükelçiliğinde toplanan 300 seçkin davetli bunu hissetti. Bu yılki Beaujolais Nouveau'yu tadacak 40 milyon genç, dost, şarapsaver de hissedecek.

Evet, Beaujolais Nouveau çok özel bir şarap. Bir kere 'dostluğun ve gençliğin' şarabı olarak biliniyor. Fransa'da Gamay üzümlerinden yapılıyor ve sadece Kasım ayının 3. haftasından 31 Aralık'a kadar içilmesi gerekiyor. İçtin, içtin. Yaşadın, yaşadın. Bu özel şarap, tam 20 yıldır dünyanın hemen her yerinde tüm Fransız dostlarınca, tüm şarapseverlerce tam bir şölen havasında yapılan kutlamalar eşliğinde tüm dünyaya sunuluyor. Bu kutlamalar, Türkiye'de de Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa'da Fransız ve şarap dostlarınca 10 yıldır gerçekleştiriliyor. Bu yılki şölenin çok çok daha özel bir anlamı var ki, o da "Fransa'da Türkiye mevsimi" etkinliklerine denk gelmesi. 1 Temmuz'da başlayan etkinlikleri Beaujolais Nouveau ile kutsadık ki, bu dostluğu dinamitlemeye çalışanların heveslerinin kursağında kalacağı şimdiden biline. Ayrıca Sarkozy'nin bu şarabı içip de, düşmanlık için çalışacağına inanmıyoruz. Çalışırsa da çalışsın...Kimin umurunda.. !

Bu nasıl güzel bir şarap. Duygu, tam tersini iddia ettikçe, ben gençliğim ve güzelliğimle "Yok, yok sarhoş değilim" diyordum. Fransa'dan özel getirilen peynirler mi dersiniz, sucuklar mı, yoksa salamlar mı...Hayır,,,ekmek. Gençliğin ve dostluğun tadını çıkarmak için ekmek-şarap-peynir üçlemesinin muhteşem birlikteliğini sonuna kadar mideye indirdik. Aslında Yurtdışında Yaşayan Fransızlar Derneği (UFE), Beaujolais Nouveau gecesini organize etmiş, şarap tatmakta usta insanları biraraya getirmiş, Büyükelçimiz Emie'den de büyük destek görmüştü. Şarap tatmakta bu kadar usta olduğumu da, Emie'den öğrendim. "Hilal, sen beğenirsen herkes beğenir" diyen oydu. (Hiiiiişşş, I love myself)

Her yıl 40 milyon Beaujolais Nouveau şişesi satışa sunuluyor. 31 Aralık'a kadar içilip, tüketilmesi gereken bu şarap için 40 milyon rakamının oldukça fazla olduğunu da bilginize sunarım. Taa Japonya'dan insanlardan tutun, tüm dünya bu şaraptan içmek için sıraya girmiş durumda. Siz de çok şanslısınız ki, ben de sizin için tattım ve 'muhteşem' diyorum. Damarlarınızda gençliğin ve dostluğun karışımını hissedip, uçmak için Beujolais Nouveau'yu mutlaka içmelisiniz. A la tienne...Cheers....ŞEREFE !!!

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Hilal Hanım, bir şarabı beğendiyse o şarap kesinlikle içilir. Fransız Büyükelçi Hilal Hanım'ı çok çok iyi tanımış...Yazı da mükemmel!

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...