6 Haziran 2010 Pazar

Lets make noise... VUVUZELA, South Africa, football.! Haydi futbol, Haydi Güney Afrika, Haydi VUVUZELA

Ahan da üflüyorum... Yasak değil. Borazan gibi desen değil, fil sesi çıkarıyor sanki. Güçlü erkekler üfleyince ses değişiyor. Allah,,, hele bir tane siyah insanoğlu üfledi mi, ortalık yıkılıyor. Maça geldik kardeşim, futbol maçına. Şenlik olacak, yarış olacak, takımlar, taraftarlar kaynaşacak... Bu ne biliyor musunuz, bu ne ? Güney Afrika’nın Ankara Büyükelçsi Tebogo Seokolo’dan üflemenin tekniklerini de öğrendim. Enstrümanımızın adı VUVUZELA. Tam bir Güney Afrika çalgısı. Futbolun özü, kalbi...

Bazı gerzek, entel-dantel yabancılar, içlerinde çoğu da Avrupalı... Demişler ki; bu fil sesine benzer bir ses çıkaran çalgı, yani Vuvuzela, anonsların duyulmasını engelliyor, futbolcular vuvuzela seslerinin yüzünden birbiriyle iletişim kuramıyor. Gitmişler, FIFA’ya (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) şikayet etmişler. .. Burada durup, konunun biraz dışında olanlara iki satır özet yapıyorum. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası’na Güney Afrika ev sahipliği yapacak. Şampiyona’nın resmi açılışı 11 Haziran’da. Vuvuzela, Güney Afrika’ya özgü bir futbol çalgısı ama birazdan da anlatacağım üzere göreceksiniz ki, artık futbolla özdeşleşti.

Şikayetçi takımının şikayetleri üzerine Vuvuzela’yla ilgili testler yapıldı. Johannesburg’da, 90 bin kişilik Soccer City stadında Güney Afrika ile Kolombiya arasında yapılan hazırlık maçında tribünler dolmuştu. Acil üstüne acil anons çeken maç organizatörleri, vuvuzela üflemelerinin doruk noktaya çıktığı sıralarda ses seviyesi testi yaptı. Sonra FIFA yetkililerinden Dany Jordaan çıktı, dedi ki, “Vuvuzela, artık Dünya Kupası’nda. Çalgı, bu Dünya Kupası’nın da bir parçası..” Futbol severlere, hayırlı, uğurlu olsun... Şikayetçi millet, şikayetçi takım bir kibrit alsın, derdine yansın..

Vuvuzela, sadece milli marşlar çalınırken üflenemeyecek ancak maçlar sırasında nefesine güvenen, takımını vuvuzeladan çıkan sesle destekleyecek. Vuuuuuuuuu, çekilin valla, filler geliyor....FIFA Başkanı Sepp Blatter da, vuvuzela’nın diğer ülkelerdeki tezahüratlar ya da davullar gibi Güney Afrika futbolunun bir parçası olduğunu söyledi. Bana, Güney Afrika bayrağına sarılmış Vuvuzela’mı hediye eden Büyükelçi Tebogo Seokolo ise olaya daha derin bir yaklaşım içinde: I’m the master of my fate, I’m the captain of my soul... Kaderimin efendisiyim. Futbol neşesiyle, vuvuzela sesiyle bu yıl Güney Afrika’dan tüm dünyaya barış mesajları yollanacak. Tamam Seokolo; sen ne diyorsan o. Lets make noise. Haydi, gürültü yapalım. Bir kez daha tüm nefesimle üflüyorum...Futbol şahane, barış şahane...

3 yorum:

Sacit Tekin dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sacit Tekin dedi ki...

Demek şikayet edenler gerzek ha! Değil mi Vuvuzela'yı futbolun dışına itmek ne hadlerine değil mi? Yerel çalgı falan ama kim Vuvuzela yı Dünya Kupası'nda kullandırmamak için mücadele etmişse sağolsun varolsun, bu turnuva bu aletle geçmez. TV nin sesi kısılarak maç mı izlenir? Üfleyacek varsa gitsin stadın dışında üflesin ama saha içinde üflenmesi futboldan alınacak potansiyel zevki yarıya düşürecek, manzara aşikar!!!

Adsız dedi ki...

Futbolla alakası olmayan bir hanımefendi kendisi galiba! Böyle futbol mu izlenir kardeşim. Kabus gibi. Slovenya maçında kaleci uyarmak için defansa bağırıyor.Pozisyon geçtikten sonra kızıyor. Defans oyuncusu eli ile kulağını işaret ederek duyamıyorum diyor. Eğlenceyse, ne güzel şarkılar müzikler, tezahuratlar var. Ben böyle gerizekalı birşey görmedim. TV başında bile 20. dakikadan sonra başım ağrımaya başlıyor. Maçın sesini kısmak zorunda kalıyorum. Biri buna dur demeli!!!

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...