23 Nisan 2010 Cuma

Aşkım Gaziantep, aşkım Mehmet Aslan... A real love story from Gaziantep

Veee buldum. Sonunda aşık oldum. Ankara'ya döndüm ama kalbim, aklım, ruhum Gaziantep'te kaldı. Yalnızca Gaziantep'e değil, tüm Güneydoğu Anadolu'ya renk katan, anlam veren aşkımı, ballandıra ballandıra anlatsam yeridir. Çekinmeden, söylüyorum işte adını, soyadını, işini, gücünü: Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan.

"Oooops, Hilal n'oluyor" demeyin. Olan oldu bir kere. Tam 18 yıldır ticaret odası başkanlığı yapan Mehmet Aslan'ın zaten yeterince hayranı var. Bütün Avrupa, bütün Güneydoğu, bütün Ortadoğu ona hayran. Ama en büyük hayranı benim, bundan böyle. Onu, hayran hayran dinlerken, ona hayranlık dolu bakışlarda yepyeni, umut dolu ve güçlü bir Türkiye düşlerken Murathan Mungan'ı hatırladım. Okudum Mungan'ı kafamda: Hayransan, aşıksındır.

Burcu ve Derya gibi birbirinden güçlü, güzel, güler yüzlü, sıkı bir ekiple çalışıp, Gaziantep'i çoktan Avrupa Birliği standartlarına kavuşturmuş Mehmet Aslan, ildeki 'ortak akıl' mantığının mimarı. Bence bu yüzden AB Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi Marc Pierini Gaziantep'i tanımlarken, "Güneydoğu'daki en büyük ekonomiyi temsil ediyor" diyor. Bu 'ortak akıl' sayesinde vali ayrı, belediye başkanı ayrı, ildeki diğer yöneticiler ayrı bir havadan çalmıyor. Toplanıyorlar aylık, il için 'en güzel' kararlara imza atıyorlar.

Gaziantep'in fıstığı, baklavası, baharatları, Avrupa'ya beş basacak fabrikaları zaten meşhur. Bu küçük ayrıntılara girmeden, AB ülkelerinin Ankara'daki büyükelçileriyle birlikte yaptığımız Gaziantep gezimizden Mehmet Aslan'a dair yazmak istediğim kucak dolusu satırdan en özellerini sizinle paylaşmazsam çatlayabilirim. Seviyorum, aşığım ve de hayranım.

Herkes, "O da nedir" derken, o gitmiş bir güzel sanatlar lisesi açtırmış. Şimdi, Gaziantep'te bir de güzel sanatlar fakültesi var. Diyor ki Aslan, "Sanatla beslenmeyen ticaret kazanç getirmez." Bölgenin işadamlarını sadece Suriye, Irak, Lübnan gibi yakın Ortadoğu ülkeleriyle değil, tüm Avrupa'yla kaynaştırmış. Diyor ki Aslan, "Eksen tartışmaları safsatadır. Tartışan, Türkiye'nin sürekli gelişip, ilerlediğinden bihaberdir." Türkiye'de ilk Gaziantep'te kurulan AB bilgi bürosu'nun da öncüsü Aslan. "AB'den hakkımızı söke söke alırız. Kapasitemiz buna yeter" de diyor Aslan. Aslan'a soruyorlar, "Sizi siyasette görecek miyiz?" Heyt be..konuş aşkım konuş:

"Siyasete girsem, doğru düzgün hizmet veremem. Türkiye'de bugün milletvekillerini bile halk seçemiyor. Partinin seçtiği adamlara oy veriyoruz. Siyasete girsem, parti liderinin sözünden çıkamam. Üretemem. Bugün Türkiye'de siyasetçinin derdi; halkın değil, parti liderinin gözüne girmek. Ama benim gerçek projelerim var: Dünya barışı, halkların kardeşliği ve insan haklarıyla dolu bir ortamda yaşayacağız. Yüzde 100 olacak herşey, yüzde 100.."  Yaniiii, yüzde 100 aşktır bu. Yüzde 100 hizmet, yüzde 100 medeniyet.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Yemişindir nefis baklavaları, balcan kebabını... imrendim / KAYHAN KARACA

Adsız dedi ki...

Hilal, bir Antepli olarak aferin diyorum sana.. / ÜLKÜ TOLON

derindenizbaligi dedi ki...

Mehmet Aslan'a bravo... Duruşuna, görüşlerine, yaptıklarına bayıldım..

rose paraksis dedi ki...

Hilal, böyle aydınlık insanları yaz sen hep, sayende görüyoruz o insanların yaptıklarıyla umutlanıyoruz.

Bilge dedi ki...

Yavru... Valla o güzelim gümüş fincanla ben dün ilk kahvemi içtim bile... Saolsun yeni aşkına:) özledim seni beeee şimdiden...ehehehe

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...