7 Ağustos 2009 Cuma

Güney Hanım, Sayın Silvio & one-minute


Rusya'nın siyah kuşak judocu ve kaplan avcısı Başbakanı Vladimir Putin'e, Güney Sibirya'daki kamp tatilinde verdiği yarı çıplak pozların şöhreti yetmedi, üstüne 'enerjik' bir Ankara ziyareti sosu döküldü. Sosa bak sosa. İçinde ne ararsan var: Seks, kadın, karmaşa, silah, para, bir de BORU...

Daha bir gün önceki gazetelerde Putin'in at üstündeki yarı çıplak kaslı gövdesini görüp 'Uuuuh' diyen cümle alem, Esenboğa'da bu kaplan avcısının beyaz gömlekle de nasıl göründüğüne yakından tanıklık etti. (Cümle alemden kasıt, kendim oluyorum galiba. Yok yok, bir de diğer gazeteciler, diplomatlar ve de Türk polisler var) Çekiliiin, Putin geliyor. 'Cüneyt Arkın'ın tozunu attıracak bu adam' demeye kalmadı, silahlı adamların camlardan sarkarak etrafı kolaçan ettiği konvoylar eşliğinde Esenboğa'dan başbakanlığa ulaştı, bu seksi siyah kuşak judocu. Trafik, ölmüş. Yollar, sadece yol. Hedefe kilitlenmiş Greenpeace'ciler Güven Park ve Başbakanlık Konutu önünde eylem yapıyorlar ama kenti Putin ele geçirmiş bir kere. Putin'in yatağını hedef alan seksi telefon konuşmalarıyla sadece telekızların değil tüm dünyanın seks gündemini meşgul eden Berlusconi'nin 'son dakika' Ankara ziyareti bile Putin'i gölgeleyemiyor. Varsa yoksa Putin. Var, Var!

Başbakanlık'ta ortalık karman çorman. Bir zamanlar Başbakan Erdoğan'ın silahşör danışmanı Cüneyt Zapsu, Putin'le birlikte başrollerde. Koridorun en gülen adamı ilan ediyoruz onu. Çevirdi enerji işlerini, mutlu oldu. (Mutluluk bu mudur senin için Sayın Zapsu) Bekle allah bekle çıkmıyor Berlusconi, Putin, Erdoğan görüşmeden. Neler oluyor içeride? Basın toplantısı salonuna kilitlenmiş gazetecilere su dağıtıp, içerdeki boğuk havayı bozacağını zanneden korumacı çocuklar yanılıyor. Foto muhabirleri sağa sola 'Çekil ordan' talimatları yağdırıp, en iyi fotoğraf karesi için en iyi pozisyonu bulmaya çalışıyor. İtalyan-Rus-Türk üçlemesinin geyikleri havada uçuşuyor. Güney Akım değil, Güney Hanım... Dur, daha gülemedim, Greenpeace'ci Nevin Sungur'a karşı kızsal bir kıskançlık yaşadığım analizini yapan ünlü Türk fotoğrafçısı Ümit Bektaş'a laf yetiştiriyorum. (Yetiştirmesem daha iyi. Şimdi oturup bir de Nevin Sungur muhabbeti çekemem) Berlusconi, başbakanlığa girişinde hem Putin'i hem de Erdoğan'ı şöyleee çekmiş enseden, yanaklara öpücük kondurmuş. Fotoğraflar gerçekten bakılası güzellikte. "Putin'in yatağı da var mı içeride" diyor birisi. Bu geyikleri burda kessem mi acaba. Baksana yaa: "Aaah, Erdoğan'la yatak muhabbeti de yapılmaz ki. Bilmez ki. Yapılır. En iyi yatak İdaş. Erdoğan'ınki ortopedik..." Tamaaam, kesiyorum.

Vee sahnede Erdoğan'la, Putin. Mutlu ikili. Yok, Putin yorgun gibi. Ağır abi pozlarıyla sağa sola dönerken siyah kuşak judocu Vladimir, Erdoğan'da çocuksu bir sempati var. Güney Hanım'da anlaşmışlar. Hooop, Nabucco'ya goool. "Nooooo. Gol yok. Nabucco'yla Güney Hanım'ın seviyeli bir ilişkisi olacak" açıklaması geliyor Erdoğan'dan. Kıskanmayın, Türkiye'nin enerjik şöhreti artıyor. Gel bakalım Berlusconi sen de sahneye, el sıkışalım. Dost, düşman görsün voltranı. Voltran, voltran, voltran! "Bi dakkaaaaa,,,one-minute" diye yatıştırdı foto muhabirlerini Erdoğan, bu poz için. Ve Berlusconi için sahne anonsunu yaptı: "Sayın Silvio...Come here"...Dur, yine gülmeyeceğim. Benim, konuştukları güzel Türkçe'leriyle meşhur Rus diplomatlarım soruyor: "Hilal hanımmm, birileri 'I hate Russians' mı demişti. İsimleri alıcaz sizden, salondan ayrılmayın..." Yok canım, daha neler...Güney Hanım, hazır mısınız haftasonu çayına!!!

1 yorum:

derindenizbaligi dedi ki...

Ne Putin, ne Berlusconi, ne de Erdoğan. Ben, Greenpeace diyorum. Greenpeace'e katılıyorum: Matruşkanın içinden nükleer çıkacak ne yazık ki :((((

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...