29 Eylül 2010 Çarşamba

Heloooo universe... helooo twitter.... ! Neyin nesi bu twitter !






Aslında halen ne olduğunu anlamayan çok. Barış Çimen arkadaşım, arada sinirlenip "Bu twitter da neyin nesi. Hep laf, hep laf. İcraat yok" diye tweet atıyor. Yani bir cümle yazıyor. 140 karaktere sığdırıyor öfkesini, isyanını, kızgınlığını ya da dalgasını. Ama kullanmaktan da vazgeçmiyor. Twitter'ın ucundan tutan, tutmuş bir kere. Ey ahali, cümle alem,,, duyduk, duymadık demeyin. Bu internet üzerindeki gelişmeler üzerine doktora tezinine gömülmüş arkadaşım Chris, şimdi mesaj attı bana.. "Hilosh, tam da yerinden aldım bilgileri.. Daha Ocak 2010'da 75 milyon olan kullanıcı sayısı, Ağustos 2010 itibariyle 200 milyonu aşmış durumda..." Yaaa, twitter kullanıcı sayısı milyarlara koşuyor...



Ben havuzda sersem sepelek kulaç atmaya çalışırken, 'şekil' sözcüğüyle örtüşen vücudunu cup diye sudan dışarı atan Tolga, "Bak bir tweet atmam lazım. Bizim işte çok önemli" heyecanındaydı. Bıraktım onu, i-phone'yla kenarda. Bıraktık. Tülin, "Hilosh, aslında bizim de tweet saatimiz gelmedi mi" diye dalga geçiyor sandım önce ama baktım, bildiğin twitter arası veriyor. Bende de, günlerdir bir twitter endişesi hakim. "Sistem sürekli onu gösteriyor. Ya, Ferdi Özbeğen de follower'ım olursa"... "Olsun yaaa. Bir yazışın. Size bir şarkı söyler" tavsiyesi aldım, i-phone'unu hiç elinden düşürmeyen süper-marketin, süper görevlisinden.

Ne olacak bu memleketin hali, yarabbim...! Siyasi yarış son hızla devam ediyor twitter'da. Caanım milletvekilleri, ha babam basıyor tweet'leri. Favori isimlerim burada, AK Parti'nin muhterem isimlerinden Necdet Ünüvar ile Edibe Sözen. Tanıdıklar, tanımadıklar... Ünlüler, ünsüzler. Kod isimle tweet atanlar, birkaç tweet'ten sonra kenara çekilip, milleti röntgene başlayanlar. Diplomatlar, büyükelçiler, liderler, modeller, benim 'tüm istasyonlarda okuduğum kitapların' yazarı Murathan Mungan, aklımı başımdan alan quantumcular... Şiketler, işadamları....

Reklamını yap, kendi kendine konuş, gizli konuşmalarını, buluşmalarını 'doğrudan mesaj' butonuyla yap, şarkı paylaş, yeni arkadaşlar edin, istemediklerini blokla. Tabi, tabii, arkadaş listeni yenile. Kenara çekilip de, 'ay çok da vaktim yok. siz, internette yaşıyorsunuz' diyen ukala dümbelekleri sil, silebildiğin kadar. Yeni dünyalara yelken aç. Rakamların dünyasında, ekonomik verilerle top koştur. Kendi özel sloganını yarat... "Helloooo Universe..... "

Bu kadar 'arapsaçı' halinin içinde bile yoğun bir paylaşım var. Günümüz internet çağı. Bak, bu internetteki en popüler sosyal paylaşım ağı twitter'daki Türk kullanıcı sayısı da 3 milyonu aşmış durumda. Konuşasımız, paylaşasımız, birbirimizle çatışasımız, yazasımız var demek ki... İnternet'ten, twitter'dan kaçış yok. Kim nasıl, ne için kullanıyor. Profesyonel twitter kullanım teknikleri. Bunların hepsi de araştırılmış. Sizinle paylaşmaya devam edeceğim..... Haydi hep birlikte, bir tweet atalım şimdi.... "Heloooo universeeee.... Heloooo twitter.... "

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Ya Hilosh agzina saglik hic anlamiyodum su twitter isinden, sayende aydinlandim.... Bir tweet de benden... Helloooooo Universe!!!

Adsız dedi ki...

nihayet.. ellerine sağlık bebeeem

MELTEM ERTEN KOÇ

Adsız dedi ki...


"süper yazıyorsun" cok begenıyorum yazılarını. yazılarının devamını temenni ediyorum...:))))))))))

MILES MILESY

Öne Çıkan Yayın

Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük

Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...