28 Nisan 2009 Salı
Tansiyon: 12 - 8
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, MGK’dan çıkıp kendini İsrail’in Milli Günü nedeniyle Swissotel’de verilen resepsiyona atmıştı ki, umduğundan çok daha fazla medya ilgisinin dayanılmaz baskısıyla karşı karşıya kaldı. Kaçacak yer yoktu. Sağa dönüyor kameralar etrafını çeviriyor, sola dönüyor yine gazetecilere çarpıyordu. “E söyleyeceğimi söyledim, beni rahat bırakın da, dostlarımızla konuşalım” diyerek, gazetecilerin ısrarlı sorularından kurtulmak istiyordu, kameralara yaptığı bir-iki açıklamanın ardından. “Anayasa değişikliği istiyoruz. Bizim malımız yakında pazara çıkacak, beğenen alır, beğenmeyen almaz” demişti ama tek konusu değildi ki bu, gündemin.
Asıl konu, her dakika daha bir heyecanlı hal alan kabine revizyonuydu. MGK’da konuşulmuş muydu? Herkes bunun peşindeydi, kabine nasıl olacak, ne zaman açıklanacaktı? Çiçek’i konuşturdukça belki birazcık daha fazla ipucu çıkacaktı ortaya, yeni kabineye dair. Ne yapmalı, ne etmeli? Bir bilene mi danışmalı….Yok, yok, soracağız. Başka çare yok: “Efendim, nasıl geçti MGK?” Yanıt, kısa ve kapalı: “Bildiriyi gördünüz”. “Peki, içerde atmosfer, tansiyon nasıl?” Yanıt, yorumsuz görünümlü manidar: “Yeni ölçtürdüm geldim, tansiyonum 12’ye 8. Gayet iyiyim. Meclise her gittiğimde ölçtürüyorum. Dijital tansiyon aletlerine çok güvenmemek gerek. Arada, o aletlerden çıkan sonuçları da test etmek lazım”…
12’ye 8, iyi bir tansiyon. Annem, tansiyon problemi yaşadığı için evde sürekli ölçüm yapan ben, Bakan Çiçek’in bu kadar stresli bir hayatta tansiyon problemi yaşamadan geçinip gittiğini ölçüyorum kafamdan. Gazetecilere “Tansiyon 12’ye 8”den başka yeni kabineye dair zırnık koklatmayan Çiçek, bu arada İsrail’le ‘iyi komşuluk’ ilişkilerinin gereği temaslarını yapıp, resepsiyon salonunu terk ediyor. Salonun orta yerinde AKP’li Murat Mercan, birçok gazetecinin “Hayırlı olsun” esprilerine kulaklarını tıkamaya çalışıyor. Öyle ya, onun da adı Dışişleri Bakanlığı için geçiyor. Salonun sağ köşesinde Türk ve yabancı diplomatlar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni kabinesi için fallar açıyor. Bir yabancı, “Ben gideceğim, siz kalacaksınız” diye gülüyor sonuçlara. Meşhur Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, ilgi odağı….Çok karıştı çoook. Benim tansiyonum dayanmayacak galiba, bu resepsiyon gecesine. Açıklansa da kurtulsak, şu yeni kabine işinden.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
Aradığınız sakinliğin adresini veriyorum : Göynük
Kaçıp, gitme dürtüsünün içimizi günde milyon kez yokladığı, dahası içimizi zonklattığı dönemler bunlar. Hep bir mayhoşluk, hep bir serse...
-
Kız çocukları babalarından bahsederken sanki bir film kahramanından sözederler. O kahraman hırçın, korkunç, garip olabilir çoğu zama...
-
Türkiye’nin zencileri ve beyazları olmadı hiç. Kimse kimseye “senin rengin siyah” diye öfke beslemedi. Tüm çocuklar kardeşçe futbol oynadı s...
-
Simitçiye de sordum: Sen hangi sesi duyunca mutlu oluyorsun? “Her türlü günaydın bana hayat veriyor” dedi, kocaman gülümsedim. Onun sokağı...
1 yorum:
Ankara'nın nabzı bu kadar iyi tutulabilir...
Yorum Gönder